Kesnizani Tarikatı Nedir? Irak’ın Çöküşündeki Gizli Güç

Kesnizani tarikatı nedir? Irak'ın FETÖ'sü diye anılan bu tarikatla ilgili bilgilendirici bir yazıya hoş geldiniz.

Kesnizani Tarikatı Nedir? Irak'ın Çöküşündeki Gizli Güç

Kesnizani tarikatı, Irak’ın çöküşünü hazırlayan ve adeta bir gölge gibi içten içe devleti ele geçiren bir tarikat. Irak, Ortadoğu’da güç sahibiyken ona güç çöktürdü, Amerika’nın Irak’ı işgal süresini hızlandırdı. Bu karanlık tarikat Irak tarihine büyük etki bıraktı.

Irak, tarih boyunca etnik ve dini olarak çok çeşitli grupların bir arada yaşamaya alıştığı çok yönlü mozaik bir ülke olmuştur. Bu mozaikte yer alan önemli gruplardan biri de dini tarikatlardır. Kadiri tarikatının bir kolu olarak palazlanmaya başlayan Kesnizani tarikatı, bu çok yönlü mozaikte yer alan çok etkili ve gizemli bir örgüttür. Kesnizaninin kelime olarak anlamı ‘kimse bilmiyor’ demektir. Tarikatın ilk örgütlenmeye başladığı yer Irak’ın Süleymaniye bölgesidir. Tarikatın kurucu Şeyh Muhammed Abdülkerim Kesnizani, tarikatın müritlerine sıradan dini eğitimlerin yanı sıra mistisizm, kabala öğretileri ve sıradaşı ritüeller olan vücutları jiletle kesme, derilerine kesici delici alet sokma gibi şeyleri öğretmiştir. Şeyh Muhammed, bu tarikatın sadece dini bir cemaat olmasını engelleyerek tarikatın Irak ülkesinde sosyal, politik ve askeri konularda belirleyici ve söz sahibi rolde olmasını amaçlamıştır ve bu amacına kavuşmuştur.

1950’li yıllardan itibaren Amerika hep Ortadoğu’daki varlığını ve etkinliğini attırmayı istemiştir. İşte bu politikanın bir parçası olarak ortaya çıkan ve CIA tarafından desteklenen Kesnizani tarikatını ABD ilk başlarda çok sevdi. ABD, Ortadoğu’daki çıkarlarını korumak ve Sovyetler Birliği’ne karşı müttefik kazanmak gayesi ile Irak’taki dini yapıları radarına aldı. Kesnizani tarikatı ile ABD arasındaki karı koca ilişkinin tohumları böyle böyle atılmış oldu. Bu plan kapsamında tarikat, ABD’nin olağanüstü destekleri sonucu oldukça güçlü bir hale getirildi. İsrail’in istihbarat servisi MOSSAD da Kesnizani tarikatı ile ilişkilere başladı ve bu ilişkileri her geçen zaman derin bir hale getirdi. İsrail’in amacı Ortadoğu coğrafyasındaki egemenliğini arttırmak ve bu coğrafyadaki dengeleri kendi lehine çevirmekti her zaman. Bu nedenle de Kesnizani gibi dini görünümlü ajanımsı tarikatlar her zaman İsrail ve ABD için çok kullanışlı bir aparat olmuştur.

Körfez Savaşı sonrası Kesnizani tarikatının Irak içerisindeki etkisi ivmelenerek artmıştır. Güçlenen tarikat Saddam rejimine gizliden gizliye bir tehdit haline gelmeye başladı. 1980’li yıllara gelindiğinde tarikat sadece Irak halkının tabanında değil devlet kademelerinde de iyi güçlenmişti. Tarikat Irak ordusunun içerisindeki üst düzey kadrolara kendi müritlerini ve devşirme adamlarını yerleştirmeye başladı. Bu bir yerden tanıdık geliyordur. Türkiye’deki FETÖ yapılanmasının birebir aynısı. Tarikat Saddam’ın ailesinin içine kadar sızdı. Artık perde arkasından rejim eşittir tarikat demekti. Örneği Saddam eşi, yardımcısı, oğlu ve ordusundaki bir çok general tarikatın üyeleri arasında boy göstermeye başladı. Saddam’ın attığı ve atacağı her adımı önceden bilmek tarikat için basit bir şey haline geldi. Bu sayede Saddam üzerindeki nüfusunu arttırdı. Tarikatın lideri Şey Muhammad Abdülkerim Kesnizani Saddam’ın hamlelerinden ve alacağı kararlardan önceden haberdar oluyordu. Hatta tarikat, bazen işi öylesine öteye götürüyordu Saddam’ın ülke meselelerinde alacağı önemli kararları değiştiriyorlardı.

20 Mart 2003 tarihinde Amerika Irak’a girdi. Tüm dünya Irak ordusunun ABD’ye karşı amansız bir direnişe başlayacağını beklerken Saddam’ın askerleri direniş göstermedi. ABD askerleri Irak topraklarında işgal girişimindeyken Irak ordusu tarafından hiçbir şekilde dişe dokunur ciddi bir direnişle karşılaşmadı. Hal böyle olunca ülke içerisinde hızla ilerledi ve Saddam’ı devirdi. Kesnizani tarikatının bu süreçte yaptığı hamleler büründüğü rol ABD’nin Irak’taki işgalinin nasıl bu kadar hızlı gerçekleştiğinin sorusuna çok açık ve net cevaplar veriyor. Kesnizani tarikatının lideri ordu içerisindeki üst düzey müritlerine işgale karşı direnilmemesi konusunda talimat verdiği bugün CIA’in Irak’ın istihbarat raporlarında açıkça meydanda. Irak ordusundaki üst düzey subayların hemen hemen tamamı tarikat üyesi olduğu için bu emir onlar için sorgulanamaz bir şeydi. Tarikat bu işgal sürecinde ABD ile işbirliği yaparak ülkenin içerden çökertilmesini ve Saddam rejiminin son bulmasını sağlamıştır. Bu gizemli tarikat, Amerika’nın Irak’taki hedeflerine ulaşmasında çok önemli ve kritik bir rol oynamış ve işgalin ardından Irak’taki kaos ortamının belli bir süre boyunca devam etmesinde aracılık etmiştir.

Saddam, bu tarikatın ülkede çok güçlendiği farkettiğinde artık ipler onun elinde değildi. Her şey için çok geç kaldığını kendisi de anladı fakat iş işten geçmişti. Tarikat Saddam’ı resmen dört duvar arasına almış kıstırmış ve Irak devlet yapısının tüm kurumlarına ve kritik noktalarına sızmıştı. Saddam ihanete uğradığını anlamakta geç kalmıştı. Irak’ın içerisinde yıllardan beri gücü elinde tutan bu derin yapının farkına çok geç vardı ve bu durum onun sonunu getirdi.

Tarikatın Irak’ta uyguladığı bu taktik ve yöntemler bir zamanlar Türkiye’nin de başına bela olan FETÖ’nün yöntemlerini andırıyor. Hem Kesnizani hem Fethullahçı Terör Örgütü, içerisindeki devletlere sızma konuşunda çok ustalaşmış ve bu konuda da başarılı olmuş tarikatlardır. Askeri ve bürokratik yapıları kontrol almaya başlayan bu tarikatlar halk tarafından sevimli zararsız görünürken, bu tehlikenin farkına varan ve halkı bilinçlendirmeye çalışan muhalifler susturulmuştur. Bu Irak ve Türkiye’nin yaşadığı ortak bir kader oldu.

Böylelikle tarikatların basit bir dini yapılanma olmaktan çok öte, devletin içerisine sızmanın ve günü geldiğinde destek verdiği iktidarların fişi çekmekte nasıl tereddüt etmeyeceğini gördük. CIA ve MOSSAD gibi istihbarat servisleri böyle dini görünümlü yerel cemaatleri çok severler. Onları para ve güç karşılığında istediklerini yapacak bir aparat gibi görürler.

Haberi paylaş
Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir