Odatv davası nedir ne değildir? Ergenekon davaları kapsamında bir zamanlar tüm Türkiye’nin gündemini uzun süre meşgul eden bu davalar silsilesine derinlemesi bir bakış atıp, tüm süreci baştan sona ele alacağız.
Fethullahçı Terör Örgütü ve AKP’nin el birliği ile 2007 yılında başlatılan Ergenekon kumpas süreci, bu süreci başlatanlara göre Türkiye’de iddia edilen bir derin devlet yapılanmasını ve bu yapılanmayla bağlantılı olduğu öne sürülen darbe planlarını ortaya çıkarmayı hedefliyordu. Ümraniye’de bir gecekonduda yapılan arama sonucu ortaya çıkan el bombalarıyla başlayan bu kirli ve hukuk dışı süreç, kapsamı çok geniş olan soruşturmaya dönüştü. Siyaset, askeriye, akademi, medya ve iş dünyasından bir çok kişinin önce gözaltı süreci ve sonra tutuklamasıyla devam eden uzun ve yorucu günlerin geleceğini hükümet ve iş birlikçisi FETÖ haricinde hiç kimsenin tahmin etmesi zordu.
***
Araştırmacı gazeteci yazar Soner Yalçın’ın kurduğu ve yayın hayatına 2007 senesinde başlayan OdaTV, özellikle hükümet politikalarını eleştiren yayınlarla kamuoyunun dikkatini çekti. Fethullah Gülen’in başını çektiği Gülen Cemaati’ne dokunan sivri haberler yapmaya başladı. Haber sitesi kısa sürede muhalif görüşleri benimseyen yazarların yazılarını da yayınlamaya başladı. FETÖ’cü savcılar tarafından Ergenekon örgütünün medya ayağı olarak lanse edildi. Savcılık makamı, Oda TV’nin iddia edilen sözde Ergenekon Terör Örgütü’ne destek sağladığını ve kamuoyunu yönlendirme girişimlerinin tespit edildiğini iddia etti.
***
Operasyon Süreci ve Tutuklamalar
14 Şubat 2011: İlk Operasyon
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Oda TV’nin ilk ofisine bir operasyon yapıldı. 14 Şubat 2011 tarihinde yapılan bu operasyonda sitenin demirbaş bilgisayarlarına ve bir çok harddiske FETÖ’cü polisler tarafından el konuldu. Savcılar, bilgisayarlarda bulunan bazı belge ve bilgilerin şüphelileri tutuklamaya yeteceğini söyledi. FETÖ’nün yargıdaki teröristleri, sanıkların örgütsel talimatla hareket ettiği izlenemi gördüğünü söyledi.
Operasyon kapsamında Soner Yalçın, Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu, Ahmet Şık, Nedim Şener ve Doğan Yurdakul tutuklanarak cezaevine gönderildi. Sanıklar, ”silahlı terör örgütüne üye olmak”, ”hükümeti devirmeye teşebbüs” ve ”örgütsel talimat doğrultusunda haber yapmak” gibi suçlardan yargılanmaya başlayacaktı. Özellikle Ahmet Şık’ın daha taslak halinde olan ve yayımlanmamış İmamın Ordusu isimli kitabı, davada delil olarak gösterildi.
İmamın Ordusu isimli kitap Fethullah Gülen yapılanmasının emniyet ve yargıdaki etkisini anlatan bir kitaptı. Savcılar bu kitabı örgütsel döküman kategorisine koydu ve kitabın içeriğini örgüt talimatları olarak değerlendirdi.
***
Düzmece Deliller
OdaTV merkezinde alıkonulan bilgisayarlarda savcılığın yaptığı incelemeler sonucu bir takım belgeler açıklandı. Bu belgelerde, belirli medya kuruluşları ve gazetecelerin hedef alındığı, toplumu manipüle edecek haberlerin olduğu, kamuoyu üzerinde psikolojik harp stratejileri yapılmaya yönelik çalışmaların olduğu iddia edildi. Savcılık, bu belgelerin sanıkların Ergenekon denen örgütle bağlantısını ortaya koyduğunu söyledi. Gözaltına alınıp tutuklananların avukatları ise, belgelerin bilgisayarlara sonradan yerleştirildiğini ve belgelerin oluşturma tarihleri ile sanıkların belgelerin bulunduğu cihazlara erişim zamanları arasında çelişkilerin bulunduğunu söyledi.
Gözaltına alınan sanıklar uzun süreler boyunca tutuklu kaldılar. Bazı isimler iki yıldan fazla hapis yattı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), davayı ifade özgürlüğü ve adil yargılanma hakkını gözeterek incelemeye aldı. Teknik bilir kişiler, belgelerin değiştirildiğini ve dışardan yüklenmiş olduğunu ispatladı.
***
2012 ve 2013’te tahliyeler başladı. Bazı sanıklar ilk etapta delil yetersizliği ve uzun tutukluluk süreleri göz önünde bulundurularak tahliye edildi. 2017 yılına geldiğimizde ise tüm sanıklar beraat etmişti. Mahkeme, Odatv davasında delillerin yetersizliği ve hukuki süreçteki eksikler nedeniyle davayı bitirdi. Gazetecilik faaliyetlerinin suç teşkil etmediğine yıllar sonra karar veren mahkeme, tüm sanıklar hakkında beraat kararı verdi.
