Asıl Savaş Şimdi Başladı İsrail Suriye’de At Oynatıyor

Asıl Savaş Şimdi Başladı İsrail Suriye'de At Oynatıyor

Suriye’nin karışmasıyla beraber İsrail durmadı ve harekete geçti. Onlar da Ortadoğu’daki bu dengesizlikten istifa edip kendilerine bir yer bulma gayretine girişti.

Suriye’de resmi hükümet düştü ve Esad 135 milyar dolarla beraber Rusya’ya kaçtı. Bu olaylardan sonra İsrail Suriye’de 300’den fazla yeri vurdu ve İsrail’in vurduğu bu bölgeler stratejik olarak çok kritik bölgeler. Hatta Türkiye’ye sadece 3.5 km uzaklıktaki Kamışlı Hava Üssü de vuruldu. Tüm bu yaşananlar sınıra yakın Türkiye topraklarından da net bir şekilde izlenebiliyordu. İsrail alenen tehdit etmekten de geri durmadı. Türkiye ve çevre ülkelerden kınamalar yapıldı. İsrail 1973 yılındaki Yom Kippur Savaşı’ndan bu yana ilk kez Suriye topraklarına açıkça girdi. Bu gerçekten çok kritik bir olay olarak gündeme geldi.

Gelin beraber meselenin iç yüzüne derinlemesine dalalım. Zaten perde arkasından da olsa savaşın içinde olan Türkiye, İsrail’in bu tutumuna karşı nasıl bir karşılık verebilir, etkileri neler olur, ve en önemlisi İsrail Suriye’de ne arıyor, beraber yorumlayalım.

***

Haritaya bakacak olursak kırmızı yerler muhaliflerin kontrol altına aldığı yerlerdir. Damascus yazan yer ise Suriye’nin başkenti Şam’dır. Şam’a doğru baktığımızda Suriye’nin İsrail ile olan sınırını görüyoruz. Aynı zamanda altta sarı bir alan var. O sarı alan diğer muhalif güçlerin kontrolü altında. İsrail ile Suriye arasında da bir tampon bölge var. Golan Heights yani Golan Tepeleri. Demin bahsettiğim 1973 yılındaki savaştan beri bu bölge askerlerden arındırılmıştır. Golan Tepeleri’nin Suriye başkenti Şam’a olan uzaklığı 20-30 km. Bu nedenle Golan Tepeleri Suriye’nin güvenliği açısından önemli bir bölge. Ancak bu İsrail’in umrunda değil. 1974’te imzalanan Kuvvetlerin Ayrıştırılması Anlaşması ihlal edildi. Bu durum karşısında Birleşmiş Milletlerin çıkıp İsrail’e sen orada ne yapıyorsun demesi lazım fakat İsrail o bölgede istediği gibi at koşturuyor. Anlaşmaları falan umursadıkları yok. İsrail başbakanı Netanyahu sosyal medya hesabından da bir video yayınladı. Netanyahu paylaştığı videoda, Şam’ı ele geçeren Suriyeli muhalifleri Esad’ın izinden gidip İran’ın Suriye’ye yerleşmesine izin vermeyin diye uyardı. Ayrıca ek olarak da eğer İran’ın Suriye’de barınmasına izin verilirse güçlü bir yanıt verileceğini ve bedelinin ağır olacağını söyledi. Kısacası İsrail Suriye’de bir İran otoritesi istememekte.

İran, Esad’ın en büyük destekçilerinden biriydi. Bu olayların ardından Türk Dışişleri’nden de bir açıklama geldi. Dışişleri Bakanlığının yaptığı açıklamada; anlaşmaların ihlal edildiği ve Suriye halkının uzun yıllardır hasret kaldığı barış ve istikrara kavuşma ihtimalinin doğduğu bu kritik dönemde İsrail’in işgalci zihniyetini tekrar sergilediği belirtildi. İsrail’in Golan Tepeleri’ne saldırmasını Türkiye’nin haricinde Mısır, Katar, Ürdün, Irak, Suudi Arabistan ve Kuveyt de kınadı. Ama Netanyahu’ya sorarsanız İsrail Golan Tepeleri’ni geçici olarak ele geçirdi. Orada kalıcı değiller, amaç sınır güvenliklerini sağlamak. İsrail; Şam, Dera, Laskey ve Hama’da bulunan askerî tesislere saldırdı. Buradaki cephanelikler, mühimmat depoları ve havaalanlarına operasyonlar düzenledi. İsrail bu operasyonlardaki amacının, kimyasal silahların ve uzun menzilli füze-roketlerin aşırı muhaliflerin eline geçmemesi olduğunu söylüyor. Bu hikaye bir yerden tanıdık geliyor. Amerika Irak’a girdiğinde burada kimyasal silahlar var, onların kullanılmaması için buraya girdik demişti. İsrail de benzer bahane üretmiş.

***

Bazılarına göre bunun bir amacı ve birden çok sonucu olacak. Amaç, Büyük İsrail Projesi’nin hayata geçirilmesine hizmet etmek. Sonuçlar ise bölünmüş ve parçalanmış bir Suriye ve kaosun bitmediği bir Ortadoğu coğrafyası. Suriye zaten üniter bir devlet değildi, oldukça parçalanmış haldeydi. Ancak İsrail hali hazırdaki mevcut karışıklıktan kendine bir pay çıkarma peşinde. 1973’ten beri asker bulunmayan bölge karıştırıldı ve İsrail askerleri Suriye’nin başkenti olan Şam’a yalnızca 20 km mesafedeler. Bugüne kadar yaptıkları soykırımlara kimsenin bişey demediği İsrail’e bugünlerde de Suriye’ye niye girdin diye bişey diyen çıkmaz.

Şimdi gelelim Suriye’nin devrik lideri Esad’a. Yanında 135 milyar dolar para ile Rusya’ya kaçtı deniyor. Ek olarak da Rusya’ya gider gitmez Moskova’nın en pahalı yerinden bir rezidanstan 20 tane daire satın almış. Giderken de emrindeki komuta kademesine silahlı direniş göstermeyin talimatı da verdi deniliyor. Kaçışında hiçbir iz ve görüntü bırakmadı. Kaçtıktan sonra da herhangi bir iz ve görüntüsü yok. Rusya’da Putin abisi ona muhakkak çok sağlam koruma sağlayacaktır buna hiç şüphe yok. Ama iş ilerleyen süreçte nasıl bir hâl alacak orası merak konusu. 13 yılda devrilmeyen Baas Rejimi ve Esad iktidarı 13 günde devrildi. Suriyeli’ler bakalım ileride Esad’ı mumla arayacaklar mı yoksa herkes halinden memnun mu olacak orasını kader bilir.

ETİKETLER
Haberi paylaş
Kaleme alan:Tuğçe Kurt
Tuğçe Kurt Ortadoğu ve Amerika ile ilgili analizlerini ciddiyet.com.tr haber sitesinde okurlara sunuyor.
Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir