ABD Başkanı Trump’ın ikinci dönemine hazırlıklar sürerken, Türkiye-ABD ilişkilerinin geçmişteki kriz anları, S-400’den Halkbank davasına kadar bir çok olayın perde arkası ve özetini bu yazıda değerlendirip yorumluyoruz.
ABD Başkanlığına yeniden seçilen Donald Trump, 20 Ocak 2025 tarihinde görevi Joe Biden’dan devralacak. Görevi devralmaya hazırlanırken, Ankara ile Washington arasında Trump’ın ilk dönemine damga vuran gerilimli anları bir hatırlayalım. Trump’ın birinci döneminde 9 Ekim 2019 tarihli mektubunda diplomatik gerginlikler yaşanmıştı. Trump’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a gönderdiği mektupta, ”Sert adamı oynama, aptallık etme. Seni sonra arayacağım.” ifadeleri dikkat çekmiş, Türk tarafında büyük tepkilere yol açmıştı. Türkiye bu mektubun ardından Kuzey Suriye’de Barış Pınarı Harekâtını başlatmıştı.
Erdoğan’ın ”dostum” ifadesiyle kutladığı Trump, ikinci döneminde göreve başladığında iki ülke arasındaki ilişkilerin nasıl bir seyir izleyeceği şimdiden tartışılmakta.
YPG ve Suriye Gerginliği
Trump’ın ilk kez ABD Başkanı seçilmesi sonrası göreve başladığı 2017 yılı, Türkiye-ABD ilişkilerinde darbe girişiminin gölgesinde geçti. Ankara’nın 1999’dan bu yana ABD’de yaşayan FETÖ elebaşı Fethullah Gülen’in iadesini istemesi ikili ilişkilerde ilk önemli pürüz olarak ortaya çıktı. Trump, göreve başladıktan yaklaşık dört ay sonra, Mayıs 2017’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Beyaz Saray’da ağırladı. Trump’ın ziyaretin ardından yaptığı açıklamalarda, Erdoğan’ı referandum zaferi nedeniyle kutlaması dikkatleri çekti.
Ancak Trump yönetimi, selefi Obama’nın izlediği YPG ile iş birliği politakasını bir adım ileriye taşıyarak ABD ordusunun YPG güçlerine doğrudan silah desteği sağlamasını onayladı. Trump’ın imzaladığı kararname, Erdoğan’ın Washington ziyaretinden yalnızca bir hafta önce yürürlüğe girdi.
Aptallık Etme Vurgusu ve Barış Pınarı
2019 yılında Türkiye’nin Kuzey Suriye’ye yönelik operasyon hazırlıklarını sürdürdüğü sırada, Trump Cumhurbaşkanı Erdoğan’a gönderdiği mektupta sert ifadelerle dolu bir üslup kullanmıştı. Mektupta, ”Binlerce kişinin öldürülmesinden sorumlu tutulmak istemezsiniz. Biz de Türk ekonomisi mahvetmekten sorumlu olmak istemeyiz.” şeklinde ifadeler kullanan Trump mektubunu, ”Aptallık etme, seni sonra arayacağım.” diyerek bitirmişti.
Anlara’nın tepkisini çeken mektuba rağmen Türkiye, Barış Pınarı Harekâtı’nı başlattı ve ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence’in de yer aldığı görüşmeler sonucunda operasyonu durdurma kararı aldı. Trump ise operasyonun durdurulmasına rağmen Türkiye’ye yönelik yaptırımları onayladı.
Rahip Brunson Krizi ve Ekonomik Kriz
Trump’ın başkanlığı sırasında Türkiye ile ABD arasında en ciddi krizlerden biri Rahip Andrew Brunson’ın tutuklanmasıyla yaşandı. Brunson, Aralık 2016’da casusluk suçlamasıyla tutuklanmıştı ve ABD yönetimi, Rahip Brunson’ın serbest bırakılması için diplomatik baskı uyguluyordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gülen’in iadesine vurgu yaparak, ”Bir papaz da sizde var, siz onu verin biz de size Brunson’ı verelim” demişti.
ABD’nin ekonomik yaptırımlar devreye sokması sonucu dolar, Ağustos 2018’de Türk lirası karşısında %45 artış gösterdi ve 7,20 seviyesine kadar yükseldi. Brunson, Ekim 2018’de serbest bırakıldıktan sonra dolar kısmen de olsa toparlanarak 5 lira seviyelerine geriledi.
S-400 Krizi ve Türkiye’nin F-35 Programından Çıkarılması
Türkiye’nin 2019’da Rusya’dan S-400 hava savunma sistemleri alması, Trump döneminin bir başka önemli kriz konusu oldu. Trump, bu adımı desteklememekle birlikte Obama yönetimini suçladı ve Ankara’ya yönelik 5 maddelik yaptırım paketini onayladı. NATO müttefiki Türkiye, bunun sonucu olarak ABD’nin 5. nesil savaş uçağı olan F-35 projesi kapsamından çıkarıldı ve daha önce parasını verdiği uçakları alamadı.
Katsa yaptırımları kapsamında Türkiye’ye askeri teçhizat satışlarına kısıtlama getirildi ve ABD’de Halkbank’a yönelik açılan davalar iki ülke ilişkilerini daha da gergin bir noktaya taşıdı.
Trump döneminde ilişkiler ayrıca ABD’deki Halkbank davası ve Türkiye’nin Washington Büyükelçiliği önünde çıkan protesto olayları nedeniyle gerildi. Washington 2017 yılındaki büyükelçilik önündeki protestolara sert müdahale eden Erdoğan’ın 15 korumasını hakkında yakalama kararı çıkardı. ABD ayrıca Halkbank’ı İran’a uygulana yaptırımları delmekle suçladı ve bu süreçte olayı yargıya taşıdı.
Donald Trump’ın başkanlığının ilk döneminde ABD ve Türkiye arasında zaman zaman çeşitli gerilimler yaşansa da Ankara, Trump’ın ikinci kez seçilmesinden mutlu ve umutlu gibi. Biden yönetimi sırasında kurumsal düzeyde ilerleyen diplomatik ilişkiler devam ederken, Türkiye ise ikinci Trump döneminde ikili seviyedeki ilişkileri daha da sağlamlaştırmak istiyor gibi duruyor.
